Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı Süleyman Seba Seba’nın bir rüyası vardı. Beşiktaş futbol takımını zaman içerisinde altyapı ile birlikte Ümraniye’ye taşımak. Ve Fulya’ya büyük plazalar dikerek kulübün tüm giderlerini karşılamak.
Süleyman Seba, kendisiyle yaptığım röportajda “Benim tek bir amacım var son bir dönem daha seçimi kazanıp Ümraniye tesislerini bitirmek sonra da Fulya’yı Beşiktaş’a gelir getiren bir yer haline getirmek” demişti.
“Böylece Beşiktaş Kulübü’nün bütün kulüp çalışanlarına hatta amatör spor branşlarına bile yetecek bir gelir gelecek” açıklaması yapmıştı. Ne oldu o gelirlere? Anlamadığımız bir şekilde temlik altına alındı. Üstelik kiraların çok da düşük kaldığı dönemlerde. Borçlara karşılık saçma sapan anlaşmalarla geçmiş yönetimler tarafından temlik altına alındı.
Anlayacağınız Süleyman Seba’nın mezarda kemikleri sızlıyordur. Daha o vefat etmeden bu binalar birilerine verildi. Üstelik uzun vadeli kira kontratlarıyla ve açma sapan yapılan borçlar için.
Böylesine şuursuzca yapılan anlaşmalardan sonra bu binalar, kulüp gelirlerini nasıl karşılayacak? Yönetme becerisine, yönetici olma becerisine sahip olmak gerçekten bambaşka bir şey.
Bugün genel kurul üyeleri bu tesislerin yeniden kulübe kazandırılması için gereken oy desteğini verdi. Ancak işin o kadar da kolay olmayacağının farkındayım.
Kirasını ödemeyen kiracıyı bile uzun süre çıkaramadığın bir hukuk ortamında bu gayrimenkuller nasıl geri alınacak? Çok zor. Belki yeniden değerlendirme başvurusuyla tutarlar değişebilir. O kadar? Seba’nın rüyası gerçekleşir mi?
Keşke ama çok zor…
Sabah Tüpraş Stadyumu’nda yapılan olağanüstü genel kurula ben de katıldım. Uzun bir konuşma yapan Beşiktaş Kulübü Başkanı Hasan Arat en çok alkışı, uzun vadeli kiralanan kulübe ait gayrimenkullerin tek tek geri alınacağı açıklamasıyla aldı.
Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı Süleyman Seba, bir çoğunu da bizzat kullandığım, gittiğim geldiğim ciddi tesisleşmeler yapmıştı. Yeşilköy Tesisleri elden gitti. Çilekli keza gitti. Beşiktaş Kulübü şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile görüşmeler yapıyormuş geri almak için.
Pendik’te bir tesis vardı. Hatta Hasan arat bazı tesislerin nargile kafe bile olarak kullanıldığını belirtti.
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin, üyelerinin havuza ve denize girebildiği iki güzel tesise sahip olduğunu belirtmek istiyorum. Beşiktaş’tan da böyle bir hamle beklerken, bugün geldiğimiz noktaya bakın.
Bence artık yönetme becerisi olmayan insanların Türk sporunda yöneticiliğe soyunmaması lazım. Bunu da ancak genel kurul üyeleri sorgulayarak takip ederek yapabilir. Bakınız Galatasaray kulübünün geldiği noktaya…